Avukatlık Kaç Puan? Hayatın Mahkemesi ve Ben
Evet, evet, herkesin dert yandığı “Avukatlık kaç puan?” sorusu. İnanın, bu soruyu en son ben sordum. İzmir’de, 25 yaşında, arkadaş ortamında bol bol espri yaparak biraz da içimi dökerek yaşarken, birdenbire bu soruyla karşılaştım: Avukatlık kaç puan?
Hadi, her şeyi bırakalım ve gelin biraz bu soruyu derinlemesine inceleyelim. Zaten yazının başında söyleyeyim, ben de her şeyi fazla düşünen biriyim. O yüzden kendimle dalga geçiyorum ama sizinle asla! Ama şunu da söyleyeyim: İçten içe avukat olmak isterdim. Ama bu soruyu sorarken içimdeki hukukçu yine çıkıyor. Başlıyorum.
1. “Avukatlık Kaç Puan?” Gerçekten Önemli Mi?
Daha önce hiç düşündünüz mü? Herkesin aklındaki en büyük soru, “Avukatlık kaç puan?” Sorunun ciddiyetini bir kenara bırakıp, gündelik yaşamıma taşırsak, aslında cevabı çok basit: Beni de buluyorlar ama ben kaç puan aldım, ondan haberim yok! Yani o kadar karmaşık bir şey ki bu, hangi sınavı anlatıyoruz, neyi ölçüyoruz, kim bilir?
Bunu düşündükçe, aslında hayatımda hiç sınavlarımın sorusu gibi bir şey görmedim. Ama sonuçta sormadan edemiyorum: Avukatlık kaç puan, aslında neyi anlatıyor?
Böyle sorulara takıldığınızda insanın aklından binbir soru geçiyor, ve bazen “Acaba bu kadar yüksek puanlar, benden daha fazla insanları haksız yere mahkûm etme yeteneğini mi ölçüyor?” diye düşünmeden edemiyorum.
2. Ya Avukat Olmasaydım? Komik Diyaloglar
Tabii ki, bunları yazarken İzmir’in sokaklarında yürüyen, kafasında birkaç karışık düşünceye sahip biri olarak bunları sorguluyorum. Benim içimde bir avukat olma hayali olsa da, düşüncelerim çoğu zaman tam tersi yönde ilerliyor. Geçen gün bir arkadaşım “Avukat olmak zor değil mi?” diye sordu, ben de hemen şöyle dedim:
Ben: “Avukatlık kaç puan, onu sormak lazım. Ama sanırım 60 küsur gibi bir şey. Hem o kadar yüksek değil, değil mi?”
Arkadaşım: “Hani en son yolda polis sizi durdurduğunda mahkemede hakkınızı savunacak biri lazım olursa, avukata da başvurursunuz diye mi söylüyorsun?”
Ben: “Tabii, bu kadar pahalıya alacağım yüksek notla seni savunabilirim. Ama yine de, her şeyin en doğru şekilde yargılandığı yer deniyor, değil mi? Ne de olsa iç sesimle çok şey düşünüyorum.”
İşte böyle oluyor! Bazen sorularımı gerçekten ciddiye almadan sadece iç sesimle yaşarım. Ve avukatlık gerçekten kaç puan, bunları konuşurken bir sürü soru kafamda dönüp duruyor.
3. “Sınavda Nasıl Başarırsınız?” — İç Sesime Duyduğum Saygı
Avukatlık mesleği hakkında düşünürken, her zaman bir iç sesim “Başarılı olursan ne olur, başarısız olursan ne olur?” diye soruyor. Gerçekten 100 puanlık bir sınavda her şeyin hesabını yapamam, ama soruyu düşündükçe anlıyorum ki bir avukatın puanı, sadece sınavla ölçülmez. Yani, avukatlık aslında “Avukatlık kaç puan?” sorusundan çok daha fazla şey anlatıyor.
İşte, işin komik kısmı! Hayatta, sınavlarla başarısız olduğumda bile başkalarına soruyorum: Avukatlık kaç puan? Ama belki de, mesele sadece puan değil. İnsanlar işte bu soruyu sorarken gerçekten neye göre bir puan istediklerini sorgulamalı. Sonuçta, bu sadece bir kariyer sorusu değil, aynı zamanda kişisel bir yolculuk!
Evet, ben de buradayım; bazen iç sesim “Bir avukat olamazsın, ya da olsan bile doğru düzgün bir iş bulamazsın” diye sinir bozucu sesler çıkarıyor. Ama diğer tarafta da, “Evet ama belki bu kadar şüpheci düşünmem gerekmez” diyen bir ses var.
4. Bir Gün Gerçekten Avukat Olursam?
Tabii ki, “Avukatlık kaç puan?” diye sormak, aslında bir yandan da geleceğe dair hayalleri yıkmak gibi bir şey. Düşünsenize, bir gün gerçekten avukat olursam, belki de bu soruyu soran birinden sadece işimi yaparken “Yüksek puanlar kazandım” demek dışında bir şey düşünemem.
Bir yanda hayalini kurduğum başarılı bir avukat olmak, diğer tarafta ise komik bir şekilde kaybettiğim sınavlar ve sorular. Bazen sorarım: “Ya o kadar puan almayı gerçekten hak ediyor muyum?” Gerçekten, hayatta başarıyı ölçen puanlar, her zaman doğru değil.
5. Sonuç: Avukatlık Kaç Puan?
Avukatlık kaç puan sorusu aslında, sadece bir meslek için değil, bütün hayat için de geçerli bir soru. Puanlar hepimiz için değişebilir, kimseye garanti bir şey veremezsin. Ama eminim, hayatta kalabilmek için bir şekilde soruları geçmek zorundayız.
O yüzden diyebilirim ki, avukatlık kaç puan? sorusu, her zaman yeniden sorulmaya devam edecek. Bir gün belki avukat olup sorusuz kalırım, belki de bir sonraki sınavımda daha fazla kafa karıştırırım. Ne dersiniz, hayatı sınav gibi mi görmek gerekiyor?